AB’NİN “BALKAN DEVLETLERİ BİRLİĞİ”

Kategori: MANŞETLER Tarih: 23-09-2019, 22:25

│
AB’NİN “BALKAN DEVLETLERİ BİRLİĞİ”
Merxhan JAKUPİ
Türkçe: Sokol BRAHAJ
23/09/2019

│
Coğrafi olarak Avrupa’nın göbeğinde ancak Avrupa Birliği’nin dışında kalacak olan bir “Balkan Devletleri Birliği” fikri ve planı 2002 yılında doğmuştu. Şimdi ise Balkan Birliği’ni kurma retoriği ve fikri Almanya, Avusturya ve Fransa’dan geldi. Balkan Birliği’nin oluşumunda Sırbistan, Arnavutluk, Bosna, Karadağ, Kuzey Makedonya ve Kosova olacaktır. Balkan Birliği oluşum olarak, tıpkı Avrupa Birliği gibi bir örnek olacaktır. Bu yeni Birlik: sınırların kaldırılması, ortak pazar, enerji, iletişim ile ortak ekonomik politikalar ve daha fazlasını içerecektir. Balkan Birliği 20 milyondan fazla bir nüfusa sahip olacak.

Brüksel’de bu fikri ortaya atan Batı’nın liderleri, bu Balkan Birliği gelecekte Avrupa Birliği’ne entegre olacağı -ya da özel bir statüye sahip olacağı- belirttiler. Brüksel’deki şansölyelerin bu fikri, Avrupa Birliği projesi yarı yolda kaldığı ve gelecekte daha fazla genişlemenin olmayacağı göstergesidir.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bundan sonra Avrupa Birliği’nin genişlemesi olmayacağı belirtti. Macron ayrıca, istikrarlı bir Avrupa’ya sahip olmanın istikrarlı bir Balkan’dan daha iyi olduğunu söyledi. Avusturya gazetesi “Die Presse”, Balkan Birliği’nin Batı Şansölyeleri tarafından yaratılması konusundaki fikir ve planın fiyasko ve paradoks olduğunu yazıyor. Avrupa Birliği tarafından Avrupa’nın geri kalan kısmını (Batı Balkanları) bir “tampon bölge” olarak bırakması, tarihi bir hata olacaktır. Batı Balkan ülkelerinin Avrupa Birliği’ne kabul edilmemesi, Avrupa Birliği için gelecekte aktifleşecek bir kanser ve kara çukur olacaktır. Batı Balkan devletlerinin Avrupa ailesine girmekten başka çareleri yok.

Avusturya gazetesine göre, Balkan Ülkeleri Birliği fikri, tıpkı eski Yugoslavya Federasyonu gibidir. Savaş olmasaydı ve Yugoslavya Federasyonu dağılmamış olsaydı, eski Yugoslavya Cumhuriyetleri Avrupa Birliği’ne ilk giren olurlardı.

BALKANLAR, ORTADOĞU DURUMUNA DÜŞEBİLİRLER.

Batı Balkan ülkeleri, Avrupa Birliği’nin dışında kalması durumunda, AB için bir “bumerang” olacak. Avrupa Birliği kendisi de ortada bir “sandviç” gibi kalacak, üç rakiple çevrili “Rusya, Türkiye ve Çin” bir ada gibi kalacaktır. Batı Balkanlar sahası olarak, Rusya ile Türkiye arasında bir satranç oyunu olacaktır. Mega-ekonomisiyle devasa Çin ise, ipek yoluyla Avrupa Birliği’nin ekonomik gücünü baltalayacaktır.

Balkanlar’da eski geleneksel müttefiklerin dönüşü olacak.
Bölgenin geleneksel bir müttefik olarak Rusya, bölgede Ortodoks Slavların (Sırplar, Karadağlılar ve Makedonyalılar) hegemonyasını ve tahakkümünü genişletecektir.
Türkiye ise, Müslümanların çoğunlukta olduğu bölgelerde hakim olmaya çalışacak: Arnavutluk, Kosova, Bosna ve Kuzey Makedonya’nın batısında.

Ancak Batı dünyasına rakip olan bu üç devlet de otoriter, totaliter ve otokratik devletlerdir.
Güneydoğu Avrupa’yı tanıyan bir uzman ve analist, AB dışındaki kalacak bir Balkan, Ortadoğu, Suriye, Irak durumuna dönüşebileceği, ve sonunda bölgeye ilgi duyan bu üç gücünün de -Rusya, Türkiye ve Çin- hiçbirinin çıkarları kalmayacak ve bölgeden uzaklaşacaklarını altını çizmektedir.

“AB BİZİ SEVMİYORSA, BİZİ SEVECEK OLAN BİRİ VAR”

İsmini gizli tutulmasını isteyen, Siyaset Bilimi Doktoru Belgradlı üniversite hocası bir Profesör, Belgrad’daki Alman büyükelçisine birkaç soru sordu: “Avrupa Birliği’nin genişlemesi olacak mı ve Batı Balkan devletleri kabul edilecek mi? Gelecekte biz de Avrupa ailesinin bir parçası olacakmıyız? Balkanlar, Avrupa’nın kalbidir; İskandinav ve Akdeniz bölgeleri Balkanlar’dan daha fazla Avrupa değiller”. Sonra Profesör ekledi: “biz de boş umut ve göz yanılsaması yaşamamamız için eninde sonunda bize gerçeği söylemek zorundasınız. Bizi sevmiyorsanız, bizi seven biri var, bu da demek oluyor ki -Rusya”.

Gelecekte Batı Balkan ülkeleri AB’ye katılmayacaksa, ve Arnavutlar Balkan meyhanesinde ve sendromunda kalacaklarsa, o zaman biz Arnavutlar da, Belgradlı profesörün sorduğu aynı soruyu sorabiliriz.
Yani, eğer AB bizi (Aravutları) istemiyorsa, o zaman Arnavutlar da müttefiklerini bulmalılar.
Burada da bir soru doğar, Arnavutların müttefikleri kimler olacak?
Müttefiklerimiz ABD ve Türkiye olacak.
Arnavutlar, kabileleri olmayan [-diğerleri ki gibi kabilevi ve etnik olarak, başkalarıyla herhangi bir geleneksel dini ve dilsel bağları olmayan] bir halktır.
Tarihin gösterdiği gibi sadece bu iki müttefik bize (Arnavutlara) sadık olabilir.

“AVRUPA BİRLİĞİ - SİYASETTE CÜCE, EKONOMİ’DE DEV”

Donald Trump’ın dediği gibi, Avrupa Birliği hala, 27 üye devlet olduktan sonra bile, politikada bir cüce olarak kalmıştır, ya da “ergen politikacılar”dır. Batılı analist ve uzmanlara göre, Avrupa ve Balkanların kaderi gelecekte bu iki senaryoya göre belli olacak.

I. SENARYO

Birleşik Krallık Parlamentosu, Avrupa Birliği ile bir anlaşma yapmadan ayrılmayacağına karar verdi. İngiltere’deki siyasi kriz ve Brexit, AB’den ayrılmanın aptalca bir hata olduğu göstermiştir. Brexit’in başarısızlığa uğradığı gerçeği, gelecekte diğer AB üye ülkeleri için bir ders olacaktır.
İngiltere AB’ye dönecek. Bir sonraki ABD seçiminde eğer Cumhuriyetçiler ve Donald Trump seçimleri kaybederse, Demokratlar yenilgilerle iktidara gelirler ve sağ muhafazakar, popülist, radikal ve aşırı milliyetçi siyasi güçleri siyaset arenasından kaldırırlar.
Sonuç olarak bu, Avrupa’da popülist, Avrupa’yı şüpheyle bakan Euroskeptikler ve muhafazakarlar zayıflayacaktır. Urban, Le Pen ve diğerleri gibi popülistlerin zayıflamasıyla, Avrupa karşıtı gündemiyle olan Rusya’nın eli de zayıflayacak. Avrupa Birliği sonunda bir itibar kazanacak ve Brüksel’i baypas etme ve görmezden gelme eğiliminde olacak olan devletler, Roma, Paris ve Prag’dan dönecekler. Avrupa Birliği’ni şüpheyle bakan aşırı sağ partiler koalisyonu gelecekte zayıflayacak ve desteklerini ve güvenilirliklerini kaybedecekler.

II. SENARYO

Eğer İngiltere Avrupa Birliği’nden ayrılırsa, ve gelecekte Brexit, yapılacak reformlarla başarılı olacağını kanıtlarsa -ki bu bir yanılsamadır-, ile, önümüzdeki yıl 8 Kasım’da ABD başkanlık seçimlerini Donald Trump kazanırsa, gelecekte Avrupa’da sağcı muhafazakar, popülist ve Euroseptik partiler güçlenecektir.
Çünkü bu partiler Başbakan Boris Johnson, Brexit ve ABD Başkanı Donald Trump tarafından desteklendiler. Bu partiler, Avrupa karşıtı bir koalisyon olarak, milli ve ulus-devlet kimliğini güçlendirmek için Avrupa Birliği’ne karşı programlar ve platformlar yürütecekler. Sonunda bu partiler, Avrupa Birliği’nden çıkmak için referandum talep ederek iktidara gelecekler.
Aşırı sağ ve popülist partilerin liderleri, Almanya’nın AFD alternatifi, İtalya’nın Beş Yıldızlı Hareketi (M5S) ve gibileri medyayı ve farklı yolları kullanarak yayılmak için propagandalara devam ediyorlar. Bu partiler Avrupa şüpheciliğini destekliyor ve Brüksel’in politik söylemine karşı, birlik aleyhine propaganda ve ajitasyon yapıyorlar.
│
Merxhan JAKUPİ (Mercan Yakupi) 21/09/2019.
Orijinal yazıyı “http://www.besatime.com/index.php?newsid=1321“ okuyabilirsiniz.
│
BesaTime.com için Türkçe Sokol BRAHAJ
23/09/2019
│
AB’NİN “BALKAN DEVLETLERİ BİRLİĞİ”