AVRUPA BİRLİĞİ'NİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM GÜNDEMİ VE ÖNCELİKLERİ

Kategori: MANŞETLER / HABERLER / SİYASİ&EKONOMİ / BÖLGE / DÜNYA / ANALIZLER / RAPORLAR / DUYURLAR Tarih: 24-09-2023, 20:52

AVRUPA BİRLİĞİ'NİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM GÜNDEMİ VE ÖNCELİKLERİ

Avrupa Birliği'nin önümüzdeki dönem gündemi ve önceliklerine ışık tutan Birliğin Durumu konuşması hakkında not.
Kader SEVİNÇ
Bilgilendirme Notu: Birliğin Durumu 2023

Giriş:
Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen her yıl yaptığı "Birliğin Durumu" konuşmasını yaparak Avrupa Birliği için çok önemli bir ana işaret etti. Bu brifing notu, konuşma ve takip eden Genel Kurul tartışmalarından çıkarılan temel sonuçları ve tepkileri özetlemektedir.
Ana konular:

1. AB'nin Genişletilmesi: Başkan von der Leyen konuşmasında AB'nin genişletilmesinin önemini vurguladı. AB üyesi ülke sayısının 30'un üzerine çıkarılması için iddialı planlar yapılması çağrısında bulunarak bunu tarihi bir fırsat olarak nitelendirdi.

2. Çin ile Ticari Gerginlikler: Von der Leyen, Çin ile ticari dengesizliklere ilişkin artan endişelerin sinyalini vererek Çin elektrikli araçlarına yönelik sübvansiyon karşıtı bir soruşturma başlatıldığını duyurdu. Çin'in düşük maliyetli araçlarının AB pazarında yol açtığı bozulmaya dikkat çeken Von der Leyen, bu hamlenin ticaret ve AB-Çin ilişkileri açısından öneminin altını çizdi.

3. Schengen Alanına Dahil Olma: Bir diğer kilit nokta ise Bulgaristan ve Romanya'nın Schengen Alanına bir an evvel katılması yönündeki arzusu olup, AB içerisinde daha fazla entegrasyona yönelik kararlılığa işaret etmektedir.
Reaksiyonlar:

Tepki 1: Sağcı Eleştiri

- Avrupa şüphecisi, sağcı Avrupa Muhafazakârları ve Reformistleri (ECR) siyasi grubunu temsil eden Ryszard Antoni Legutko, Başkan von der Leyen'in Komisyonunu kapsamlı bir şekilde eleştirdi. Legutko, Komisyon'u ekonomi, göç, çevre, bütçe ve hukukun üstünlüğü gibi çeşitli alanlarda başarısız olmakla suçladı. Ayrıca von der Leyen'in üye ülkelerin iç siyasetine karıştığını iddia etti ve Pfizer'in CEO'su ile kurduğu iddia edilen iletişimle ilgili endişelerini dile getirdi.

Tepki 2: Savunma ve İklim Niyet Mektubu

- Başkan von der Leyen konuşmasının ardından dağıtılan bir niyet mektubunda savunma ve iklim konularına değindi. Bu mektupta, Avrupa savunma sanayi stratejisi ve AB uzay yasasının yanı sıra Yeşil Anlaşma ve AB biyoteknolojisi ile bağlantılı girişimler de dahil olmak üzere 2024 yılı için sınırlı yeni girişimler ve temel öncelikler özetlenmiştir.

Tepki 3: 2040 Sera Gazı Azaltım Hedefi

- Konuşmasında belirtilmemiş olsa da von der Leyen'in niyet mektubunda 2040 yılı için bir sera gazı azaltma hedefinin öncelik olarak belirlenmesi de yer aldı. Bu, Yeşil Anlaşma da dahil olmak üzere çevresel hedeflere olan bağlılığın devam ettiğini göstermektedir.

Tepki 4: Göç Üzerine Sol Kanat Eleştiri

- Parlamento'daki aşırı sol grubun Alman eş başkanı Martin Schirdewan, von der Leyen'i göç ve yoksulluk konusunda eleştirdi. Schirdewan, AB'ye girmeye çalışan göçmenler arasında yaşanan can kayıplarından duyduğu endişeyi dile getirdi ve Komisyon'u ilgili sorunları ele almak için yeterince çaba göstermemekle suçladı.

Tepki 5: Avrupa Savunma Birliği Vizyonu

- Merkez sağ Avrupa Halk Partisi grubunun lideri Manfred Weber, 2030 yılına kadar bir Avrupa savunma birliği ve ortak Avrupa kuvvetlerine duyulan ihtiyacı vurguladı. Weber ayrıca enflasyon gibi ekonomik zorluklarla ilgili endişelerini ve AB içindeki çeşitli grupların endişelerini dinlemenin önemini vurguladı.

Tepki 6: Komisyon'un Vaatlerine İlişkin Doğruluk Kontrolü Tepkisi

- Başkan von der Leyen'in döneminin başında taahhüt ettiklerinin yüzde 90'ından fazlasının yerine getirildiği iddiasına itiraz edildi. Avrupa Parlamentosu'nun araştırma kurumu, önceki Komisyon görevlerinden gelen tekliflerden kaynaklanan eşitsizlikleri gerekçe göstererek yüzde 69'luk bir oran bildirdi.

Tepki 7: Ukrayna için AB Üyeliği

- Von der Leyen Ukrayna için AB üyeliği çağrısında bulundu ve anlaşma değişiklikleri olasılığını ima etti. Bu, bölgedeki son gelişmeler göz önüne alındığında AB'nin Ukrayna ile devam eden angajmanını yansıtmaktadır.

Tepki 8: Doğa ve İklim Eylemleri Üzerine Eleştiriler

- Bazı milletvekilleri von der Leyen'in konuşmasını doğa ve iklim konularında muğlak olmakla eleştirdi. Açıklamalarının zamanlamasıyla ilgili endişelerini dile getirdiler ve daha somut adımlar atılması çağrısında bulundular.

Tepki 9: Enerji Krizinin Sorumluluğu

- Polonyalı Parlamenter Ryszard Legutko, Rusya'ya yönelik yaptırımlara rağmen, özellikle Almanya-Rusya enerji bağları konusunda, enerji krizinden kısmen Komisyonu sorumlu tuttu.

Tepki 10: Aşırı Sağın İklim Değişikliğini Kullanması

- Yeşiller grubunun eş başkanı Philippe Lamberts, aşırı sağın iklim değişikliğini giderek daha fazla eleştiri hedefi olarak kullandığına dikkat çekerek Avrupa Halkları Partisi (EPP)'nin temel değerlerden uzaklaşmasına karşı uyarıda bulundu.

Tepki 11: Yeşil Mutabakat Konusunda Kararlı Olma Çağrısı

- Lamberts, von der Leyen'i Yeşil Mutabakat konusunda sağlam durmaya çağırdı ve bunun hayatta kalmak için önemini vurguladı. Bu yanıt, AB içinde çevre politikaları ve öncelikleri konusunda devam eden tartışmaların altını çizdi.

Sonuç:

Ursula von der Leyen'in Birliğin Durumu 2023 konuşmasında AB'nin genişlemesi, Çin ile ticaret ve çevre hedefleri gibi kritik konulara değinildi.
Çeşitli siyasi gruplardan gelen tepkiler, AB içindeki görüş çeşitliliğinin ve bu politika hedeflerinin takip edilmesinde karşılaşılan zorlukların altını çizmektedir.
AB gelecekteki rotasını çizerken daha fazla gelişme ve tartışmanın yaşanması beklenmektedir.
Ursula von der Leyen'in Birliğin Durumu konuşmasının hemen ardından Fransa ve Almanya hükümetlerinin hazırlattığı AB'nin reformu ve genişlemesi üzerine rapor dikkat çekicidir.
Mevcut tartışmalar ışığında Türkiye'nin AB üyeliği konusunda gerek Türkiye tarafında ciddi bir hareketlilik ve reform iradesi bulunmaması, gerekse Türkiye'nin geçtiğimiz 15 yıl içinde hızlanarak gerileyen demokratikleşme karnesi ve AB içi siyasi dengelerdeki değişimin de etkisiyle Türkiye'nin üyeliği yakın ve orta vadede gündemde yer almamakta.
Türkiye ile AB'ye tam üyelik yerine, çeşitli alanlarda işbirliğini önceleyen bir yaklaşımın hem Türkiye'deki hükümet hem de sağın hakim olduğu AB tarafındaki liderlik tarafından benimsendiği görülmekte. Kader SEVİNÇ

AVRUPA BİRLİĞİ'NİN ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM GÜNDEMİ VE ÖNCELİKLERİ