"Diktatörlük" ile "Aydın Elit" kelimesi birlikte duramaz bence. Yarım asır süren Diktatörlük rejimi sırasında Arnavutluk, farklı alanları temsil eden bir "Aydın Elit" üretmiş olsaydı, bugünlerde yani 2020'de bulunduğumuz yerde olmazdık.
Diktatörlük dönemde "Aydın Elit" doğamaz. Çünkü düşünme hakkı ortadan kalktığı ile fikrini özgürce ifade etme hakkının hiç olmadığı bir yerde, seçkin düşünceyi temsil edemezsiniz.
Aydın Elitler "özgürlük" kelimesinin anlamını ve değerini bilen toplumlarda doğar. Aynı şekilde Entellektüel Elitler, özgürlüğü nasıl yöneteceğini bilen ve özgürlükten sarhoş olmayan toplumlarda doğar.
Diktatörlük sonrası Arnavutluk özgürlük ile sarhoş oldu. İfade özgürlüğünün her şey olduğunu düşünüyordu. Karşı görüşü yüksek sesle ifade etmeyi "her şey"in bu olduğu düşündü. Oysaki “özgürlük” tamamen başka bir şeydir.
Enver Hoca Komünizm Diktatörlüğünden sonra Arnavut toplumu, geçmişiyle yüzleşmek ve hesapları temizlemeyi hiç düşünmedi. Acı geçmişini olduğu gibi tüm çıplaklığıyla okumadı.
Yeni sistemde, komünist sistemin her savcısını gönderilmesi gereken yeni yere, her ispyoncusunu ait olması gereken yeni yere, her sürgün edilmişini de hak ettiği iade etmek ve ait olan yere, o dönemin Sahte Aydın Elitini de hak ettiği yere (göndermedik*).
Arnavutluk'ta ayrıcalıklı bir şekilde yaratılan, büyütülen ve şimdi de yaşlanıyor olan bu "Sahte Aydın Elit" ancak bu şekilde yanacaktı.
Acı verici bir süreç olurdu, çünkü tüm sahte idoller yakılacaktı, birçok insani ilişki de yok olacaktı, ama en azından trajedimizi çıplak görecektik ve bir daha asla tekrarlanmaması için bu dramın çıplaklığı ve külleri üzerinde kendimizi yeniden inşa edip tekrar yükselirdik.
Post Scriptum- Diktatörlükler sahte insanlar üretirler, sahte kanıtlar üretirler, ve sonuç olarak da "Sahte Entellektüel Elitler" üretirler (30 sene sonra yani 2020 yılında da Arnavutların bu durumda olmasının sebebi yaratılan ve hala ülkenin her şeyini elinde tutan bu komünist "Sahte Aydın Elitler"dir*).
ARNAVUTLAR YUNANİSTAN'I SALLAYINCA TÜRKİYE DE GURUR DUYDU Bugünlerde Yunanistan denilince Türkiye kamuoyunda öncelikle Kıbrıs görüşmeleri sonrasında da Yunan Yüksek Mahkemesi’nin, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası TSK’ya ait...
► Besa Time, Özgür Basının, Farklı Düşüncenin ve Basının Etik ve İlkelerine Saygılı internet Portalı’dır. Strateji, Ekonomi, Sosyal, Siyasal, Diplomatik, Kültürel, Sanat, Sportif ve İnsanı İlgilendiren her Alanda; Doğru, Gerçek Ve Tarafsız Haberi, Bilgiyi, Analizi, Araştırmayı ve Raporu İlgilenenlere Doğrudan İletmek Amacındadır.
► Enformasyon ve basın alanında Türkçe, Arnavutça ve İngilizce dillerinde faaliyet gösteren BesaTime bağımsızdır, hiçbir örgüt, parti ya da siyasi hareket ile bağlantısı yoktur, finansını yalnız kurucuları tarafından sağlar. Besa Strategy Düşünce Kuruluşu’nun devamıdır. Genelinde Dünya, Avrupa Birliği ve Balkanlar kapsamında faaliyet göstermektedir. Özelinde ise bölgedeki Arnavutları ile Türkiye’yi ilgilendiren konularda yoğunluk gösterir. BesaTime aynı zamanda Türkiye Arnavut Diaspora ve Lobisi’nin yayın yaptığı portaldır.
►Besa Time, merkezi İzmir, Türkiye'de bulunan bir Arnavut haber, analiz ve stratejik düşünce ağıdır. BesaTime 28 Kasım 2002'de faaliyete geçmiş olup dünya haberlerini objektif bir bakış açısıyla ele almaktadır. Portal'da yayımlanan her yazı, düşüncelerimizle uyumlu olmayabilir, bu nedenden dolayı portalda yayımlanan yazılar için sorumluluk sadece yazara aittir.
► Genel Yayın Yönetmeni: Dr. Sokol Brahaj
Tasarım: CAN ARNAVUT - İletişim: canarnavut@yandex.com